2 Nisan 2010 Cuma

dileğiniz, bir şiirin mısralarına asılmıştır çoktan...


kalemi kırılıp birkaç taze umudun,
dileğiniz, bir şiirin mısralarına asılmıştır çoktan...
bir paris gecesinde
görülebilecek en büyük,
üstelik ışıklı bir elektrik direği altına
oturulmuştur hiç yoktan...
kalemi kırılıp birkaç taze umudun,
dileğiniz, bir şiirin mısralarına asılmıştır çoktan...
adı paris bir geceyi bağlayıp oturulan masaya,
güzel güneşli bir meydan sabahı resmedilmiştir
önünde bomboş duran boktan tabağa...
sarhoş adımları yatırmayı düşünürken sabaha;
hiç anlamamıştım neden parayla çıkar bir asansör
böyle güzel bir manzaraya...
oysa asla parayla satın alınamamıştır
kafaya kazınan en güzel şeyler güneşten dolunaya...
mesela aŞk...
sipariş edilemez asla...
ansızın düşer kafana,bedava...
sarhoş adımlarda yükselip çıktım sonra,
ışıl ışıl parlayan bu ünlü elektrik direği tepesine...
ve tıpkı dilediğin gibi yaptım herşeyi...
idam ettim tüm güzel geçmişi dar ağacı yürekte...
sonra bir mesaj yazdı eller kalbi kırılana...

kalemi kırılıp birkaç taze umudun,
dileğiniz, bir şiirin mısralarına asılmıştır çoktan...

ve tüm umutlarımın çekip ayakları altından sandalyesini ,
bıraktım aşağılara tüm satırlarını mektubundan...
gözyaşlarının ıslaklığını silip yüzümden ;
sarıldım bir an atkıma ,
uçuşan mektuplarında üşüyen aŞk ile donan soğuktan...

Hiç yorum yok: