9 Nisan 2010 Cuma

tarihe tanıktı tüm çatıdaki martılar...


tarihe tanıktı tüm çatıdaki martılar...
hani yalan söylemezdi
ayak altında ezilen zavallı tartılar...
oysa çığlık çığlığa izliyordu
gecenin sokak lambaları bizi...
gözlerine dalıp çıkan bir karabataktı bakışlarım sanki,
dalıp gidiyordum gözlerine...
kaçırıyordum dudaklarından uçuşan
anlatmaya çalıştığın herşeyi...
ve tarihe tanıktı tüm çatıdaki martılar...
son sözlerine yaklaştıkça dudakların,
yanıyordu alev alev bir demir ocağında sanki sözlerin...
sözlerine tutunan her harf yüreğimi dövüyordu sanki...
suya verdiğin sevdamdı tüm susuşlar ardında...
ve son sözünle çıkıyordu ateşinden
kor bir demir gibi
nefesinin dumanında hafifçe ayrılan dudakların...
yakıyordun dilimdeki her heceyi...
ve dudaklarınla mühürlüyordun yaka yaka
geceyi dudaklarıma hapsedip;
ve kor demir gibi yakıp dudaklarını bastığın dudaklarımda
seni bir daha görene dek seni susuyordum ben,
yanık dudaklarımın seni unutturmayan acısında
hayalini merhemleyip...

Hiç yorum yok: