20 Kasım 2025 Perşembe

adımlarının yüzü

 
Kızıl bir şafağı giyiyor gözlerim çıplak bir bıçağın üzerine.
Yanıyor ufkumda tüm gökler ve mavi.
Bıçağını vurdukça kainat ucu kızgın güneşi ile,
Kesilip daha da kanıyor tüm feza üstümüze.
Zamanı kaça böldünüz ey zalimler,
Beş'e on'a yirmi'ye...?
Üleşmek için her rüzgar ile çiçek kokan elimizde kalan o tek masumuyeti...
Ve böldüğünüz zaman,peşinize düşüyor şimdi.
Kızıl bir şafağı giyiyor gözlerim çıplak bir bıçağın üzerine.
Yanıyor ufkumda tüm gökler ve mavi.
Eğilip öptükçe sen beni ılık bir rüzgar misali ekimlerin kumsalında,
bir deniz ardı uzanmışım boylu boyunca sanki gibi,
Ah o vuslatın sabah çiçeği misali seninle açan rüyalarım,
Unutuyorum zamanı,kendimi,her şeyi...
Kızıl bir şafağı giyiyor gözlerim çıplak bir bıçağın üzerine.
Yanıyor ufkumda tüm gökler ve mavi.
Sessiz sabahın çayırlarındaki çıplak adımlarının ilk çıtırtısı,
Yeşillerin içinde ayağına batmaya çalışan kesik, kurumuş,sararmış o zalim zaman...
Soğuk akan bir suyun buzlu yüzünden ıslatıyorum dudaklarımı,
Ve alıyorum adımlarındaki her törpüsüz vahşi kıymığını...
Zamanı siliyorum adımlarının yüzünden.
Üşümüş titreyen serçe parmagının ucundan öpüyorum seni sevgilim,
Ve inan umrumda değil akıp giden tükenen ve biz bununla tehdit eden su paslı keskinliğindeki zalim zaman...


08.28 bileklerinden tek tek damlayan zaman ve kan kaybeden uyuşmalar...

Hiç yorum yok: