Eski bir çayı ısıtıp yeniden,dudaklarıma saklıyorum demli sıcağını.
Yüzüme sürüyorum bardağın yüzünü sen gibi,
Seni seviyorum.
Bir şemsiye uçuşup duruyor salonda,rüzgara kapılıp gitmiş bir kırlangıç gibi asılmış mandalından odanın göklerine sanki yağmurdan yoğrulu bir sabah.
Korkarım hayalinsiz gecelerden mesela,
Kendime kalamam inan,çok yalnızım...
Büyümedim çocuk kaldım be ana,
Dizlerine düşebilir miyim başımdan ruhuma dek yeniden ve yeniden.
Yerde kağıt paralar,
Çiçekler tükürmüş ecdadını,arılar uçmuş,
Halıda paralar bitmiş sanki...
Başıboş değerler çöplüğü zihnim.
Beynimde bir mahşer gösterisinin bin yıllık bitmez provası sevda.
Sevmek zahmetli;
Dağların çocuğu isen hele,
Bi buluta asılı hafif nemli,bir türlü kurumamış bin elmastan kıymetli günlüğüm...
Ah güneş,
Saklı umudum...kıymetlim.
Eski bir çayı ısıtıp yeniden,dudaklarıma saklıyorum demli sıcağını.
Yüzüme sürüyorum bardağın yüzünü sen gibi,
Seni seviyorum.
Bir söz,bir ezgi uçuşup duruyor sessiz evlerin gölgelerinden yüzüme,usul usul adımlarıyla ve kibarca...
Öpüyor sıcacık bir rüzgar ikindi vakti sen gibi,bir ter damlasının ırmağı boyu akan boynumdan sanki.
Bir hal oldu bana be ana,anlamıyorum.
Dünyayı sırtladığım ve dolu ay'a göz kırptığım dünümü özlüyorum,
Daha dündü be anam,bi gecede ne değişti inan bulamıyorum...
Vur bardağını ateşin dudaklarına sürüp tüm kederimizi,
Vur bardağını ateşin dudaklarına sürüp sırtıma kalbime be ana,
Titriyor gayrı dünyayı kaldırdığım o şimşeklerden dövdüğün kollarım,
Ağrıyor yüreğim...
Al dualarını yeşil yapraklarından toplayıp tek tek,
Ez,demle,iç ve üfle yüzüme be ana,
Oku en merhem dualarını gözlerimin kalbimin en içine içine.
Eski bir çayı ısıtıp yeniden,dudaklarıma saklıyorum demli sıcağını.
Yüzüme sürüyorum bardağın yüzünü sen gibi,
Seni seviyorum.
09.01.güneşi unutmuşuz sevgilim.ne kadar acı.unutulmuş bir yıldız kara göklerin sayfaları arasında;bir yıldız bile unutulurmuş,gördüm,anladım ama öğrenmedim üzgünüm...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder