Yüzüme tüküren rüzgarlar esiyor ruhuma,
Eski günlerden çekili bir fotoğrafından.
Ve ben orada kime sövsem bilemiyorum,
Kendime mi,sana mı yoksa geriye kalan tüm insanlara mı,inan seçemiyorum...
Sövülesi bir rüzgarı var bu bitmez tükenmez yangının gönlümün ormanında.
Büyüyor da büyüyor içimin denizinden göklere eli değiyor alevlerin.
Tüm kağıt gemileri yanıyor limanımın.
Nefes almak çok zor,
Acıyı unutabilmek sanki imkansız...
Yüzüme tüküren rüzgarlar esiyor ruhuma,
Eski günlerden çekili bir fotoğrafından.
Ne yaptım ben sana diye sormak istiyorum bazen,
Gözleri ıslanıyor ama salak mısın der gibi gülüyor başını eğip bir karınca adımı kadar...
Deli değilim,biliyorum bir fotoğraf sadece elbette,
Tamam belki birazcık...
Belki sen de bana sormak istiyorsun hergün aynı soruyu,inan bilmiyorum.
Yüzüme tüküren rüzgarlar esiyor ruhuma,
Eski günlerden çekili bir fotoğrafından.
Kime kinlendin,kime kızıyorsun bilmem inan,
Almışım elime güzel yüzünü,
Katili ben isem o tertemiz ruhunun,
Dudaklarından zehrimi içmek için bekliyorum...
09.24 heyelanları var ruhumun.dağlar taşlıyor içimdeki insanları.yaşatmıyor dünler bugünleri...eziliyor düşen dutlar gibi tüm kederler.ateşi ateş öpünce sönüyor,ve sevdayı bir tek kendi yaprağı sökebiliyor tenden...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder