Anadan üryanım gözlerine,
Çıplağınım senin.
Al ne yaparsan yap çaresiz bu etten kemikten bedeni.
İster naftalinle kaldır yüreğinin çekmecesine,
İster ısır dibine kadar geçirip dişini pençeni,
Kopart ruhumda kan revan yağmurlar yağdırıp tüm kederlerimi,
Çiğne tanımsız acılarda tüm nefeslerimi...
Anadan üryanım gözlerine,
Çıplağınım senin.
Tut kollarımdan tekme tokat fırlat,
Yaşlarından ağlayıp sürüp dilin fırçasına,
Hüngür hüngür bağıra çağıra,
Sil önce tamamen üzerimden beni ve geriye kalan herşeyi,
Sonra boya taa en başından,baştan başa beni...
Anadan üryanım gözlerine,
Çıplağınım senin.
Çekinme,
Kalbim açık ve senin,
Yaşım bin asır.
Çok gördüm,çok acı çektim.
Yorgunum tarihin kendisi kadar.
Çek kırık kayın paslı mızrağını kalbinden söküp ve sapla tüm gücünle,sol yanım uyuşsun seninle,kalbimin tam da ortasına...
Kanayalım elele,beraber,
Kan revan sana teşekkür edeyim.
Sıcak dudağınla kapat mühürle kanlı dudaklarımı son kez,
kurban et düşlerimize bağlayıp kendini.
Bırak yüzümü sonra ne olur,
Yüzümde kocaman bir gülüşle usul usul öleyim...
Sonra yıka günahlarımı soğuyan üzerimden,
Bırak beni,
kendimi,güzel yüzünde yaşlarının suladığı cennetime gömeyim...
Kefenim mektupların,
satırlarınla toprağa karışıp bir çiçeğin güneşine gülümseyen yüzüne düşeyim...
Anadan üryanım gözlerine,
Çıplağınım senin.
Ve Allah rahmetimi eylesin...
12.26 üç dua bir gülüşün,tek dileğim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder