30 Mart 2010 Salı

istemediğin bir cevabı almaktan korkup tüm sormalardan vazgeçmek...


istemediğin bir cevabı almaktan korkup tüm sormalardan vazgeçmek...
tüm sormalardan kaçmak...
cesaretin sözlük anlamını bildiği için kendini cesur zanneden
o kadar çok korkağın dünyasında,
cesareti nefeslerinde yaşayan
cesur olduklarını bilmeyen nice korkaklar tanıdım...

tüm bunları düşününce ;
istemediğin bir cevabı almaktan korkup tüm sormalardan vazgeçmek...
yüreğinden yüz dönüp dümdüz bir duvarın önünde ağlamanın,
ne farkı varki uyuşturucu almaktan...
uyuşup yaşamdan ve yaşadıklarından kaçmaktan...
çekilen yada çekilecek acılardan kaçmak
ne kadar doğru olabilir ki zaten...
her acının bizi başka bir dünyaya taşıyan kapı olduğunu unutmazsak eğer..

istemediğin bir cevabı almaktan korkup tüm sormalardan vazgeçmek...
yada soruları cevapları bırakıp aŞkı dudağından öpmek...
dudaklarda ıslanıp aŞkın yanan gözlerinde alevlerinde ısınmak...
tüm soruları dudak dudağa sormak,
ve cevapları aŞkın dudaklarındayken sessizliğinde tatmak...
istemediğin bir cevabı almaktan korkup
tüm cevapları sevdiğinin dudaklarına
daha çıkmasına izin vermeden
toprağı nefeslerin
ve kefeni dudakların ile gömmek...
tüm korkulan cevapların üzerini örtmek...
seni seviyorumu hiç konuşmadan söyleyebilmek...

Hiç yorum yok: