Dökülüyorum sana tanrım.
Zamanı geldi artık sanırım.
Tel tel ve kırıntı kırıntı.
Karıncalarına ve solucanlarına yem olmak için mi büyütüyorsun peki bizi.
Kimi besliyorsun kim ile tanrım,
Seni güldürmek için miyiz peki sadece belki,
Yada kızdırmak,
Sevdiğin ve yanına aldığın tatlı bir enik gibi...
Dökülüyorum sana tanrım.
Zamanı geldi artık sanırım.
Tel tel ve kırıntı kırıntı.
Ağlıyor musun sen de peki kaybedince en sevdiğin ruhları,
Tüm yapmaları bırakıp kenara kafandan bir an,
Arkana yaslanıp sadece bakıyor musun hiç sen de bu mavi yeşil kocaman bahçene bazen peki ?
Dökülüyorum sana tanrım.
Zamanı geldi artık sanırım.
Tel tel ve kırıntı kırıntı.
Canlı yeminim senin,
Ellerinde büyüttüğün özenle belki,
Annemin karnı,
Babamın gözlerisin belkide,
Ver ağzına beni büyüttüğün o bana hep korkuyla anlatılan canavarına haydi,
Çiğnesin beni acı,
Çiğnesin beni huzurun hafifliği.
Seni seviyorum.
Amacım,amacın herneyse de,
Seni seviyorum,bilesin...
09.38 metaforlar kusuyorum zihnimin midesinden göklere,sen dolular yağıyor diye kaçıyorsun belki evine.Ben bulanık gözlerimde ve buğusunda ruhumun camlarının,parmaklarından bana kalan son yazdıklarını arıyorum oysa düşlerde sadece...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder