22 Temmuz 2025 Salı

nazlı bir adasın sen egeden

 
Bir noktasın gözlerimde gün be gün benden uzaklaşan.
Yıllar dolmuş kumbaralara,
Çok zaman birikmiş cam kavanozlarda,
ve ağırlaşmış her şey...
Taşımak zor artık geçmişi.
Göremiyorum dahi artık seni uzaklarımda,
Kitap aralarımın bazı dalıp gittiğim anılarısın şimdi zamanda...
Kurtuluş savaşına korkup girememiş nazlı bir adasın sen egeden,çiçeklerle dolup taşan her baharda.
Bir noktasın gözlerimde gün be gün benden uzaklaşan.
Yıllar dolmuş kumbaralara,
Çok zaman birikmiş cam kavanozlarda,
Ve korkma anlıyorum seni artık.
Hatta şimdilerde belki çok daha iyi...
Dudaklarını yakmasından korktuğun o kaynayan süt değilim artık kara kazanında fokurdayan galiba,
Ekşi bir yoğurdum yörük ellerinden sular akan bir çağlayanın taşlardan ardında...
Kesik ruhum.
Keskinliğimi okşadı yıllar boyu memleketten akan merhem suyum,
Şimdi kaygan bir taşım sadece çocukların üzerimden kayıp oynadığı,
Sen dikkat et yine de ziyaret edersen bir gün beni,
Kaymasın ayağın sen sakın düşme...
Bir noktasın gözlerimde gün be gün benden uzaklaşan.
Yıllar dolmuş kumbaralara,
Çok zaman birikmiş cam kavanozlarda,
Üzerine oturup konuştuğumuz koca taşlar,
Öğütmüş rüzgarlar ve kumlara dönüşmüş...


09.44 sümerlerin bulduğu saatler,günler,seneler ve doğanın öğüttüğü kederler...Bir taş fırlatılıp sana isabet ettiği zaman mı can yakar yoksa un ufak olup tek tanesi ile gözüne gönlüne kaçtığı zaman mı bilemedim hiçbir zaman...

Hiç yorum yok: