29 Temmuz 2025 Salı

keyfi kaçık kafaların deli çayları

 
Bir is kokusu sinmiş dünden tenime,
Bir yangın yavrusu yanıp büyümüş göğsümde.
Bir "merhaban" aldı götürdü benden aklımı.
Aklım yapayalnızdı hep o güne dek tüm nefeslerimde.
Devden dev bir kainat var içimde,
Beceriksiz miyim,
İçine sığamıyorum...
Harap gülüşlerimin üzerinde yürüyorum,
Eziliyor mutluluk kırılan taşların seslerinde ayaklarımda.
İnatçı vampir sinekler ısırıyor kolumu bacağımı,
Koşuyorum ama kaçamıyorum.
Kuyruğum da yok kovamıyorum kaşındıran dünleri.
Bir bağlama bir cura aşık olmuş bir piyanoya aynı anda,
Susup kalıyorum bir ağaçmışcasına bilgeymiş gibi,
Çalsam çalamıyorum...
Tüm inkarlar yalan,tüm inkarlar papatya çayı çatlayan başıma sadece...
Bir is kokusu sinmiş dünden tenime,
Bir yangın yavrusu yanıp büyümüş göğsümde.
Bir "merhaban" aldı götürdü benden aklımı.
Tüm rüyalar bir yalan,
Herşey dudaklarımızda sustuğumuz kadar...
Güldüler,gülerler onlar hep zaten.
Umrumda değil aslında yerinden hiç kıpırdamayan tüm o sabahki güneşler,
Dans ediyor dönüp şu mavi genç güzel dünya sadece...
Bir is kokusu sinmiş dünden tenime,
Bir yangın yavrusu yanıp büyümüş göğsümde.
Bir "merhaban" aldı götürdü benden aklımı.
Dayamışım gecede göğe bir merdiven karanlık yokuşuna yürüyorum...
Sorsalar uzaktan söyleyecek bir şey yok,
Baksan öylece duruyorum.
Halim harap,
Keyfimi sorsan bombok kuruyorum.
Duyan var mı sormayı bıraktım artık,
Bir kuyunun dibinde bıraktım tüm bağırmaları,
Umut,bir köpeğin mavi gözü şimdi sadece...
Bir is kokusu sinmiş dünden tenime,
Bir yangın yavrusu yanıp büyümüş göğsümde.
Bir "merhaban" aldı götürdü benden aklımı.
Peki sen nasılsın bu yokuşlarda şimdi sevgilim,
Yükün ağır mı,
Acıyor mu plastik poşetlere sürgün mektuplarda taşırken kesilen o kuş kanadı kadar hafif parmakların.
Ağrıyor mu ayakların...
Keyfini kaçırıyor mu hep aynı günler,
aynı başarılar senin de...
Bir is kokusu sinmiş dünden tenime,
Bir yangın yavrusu yanıp büyümüş göğsümde.
Bir "merhaban" aldı götürdü benden aklımı.
Ne kadar yıkansam ve kazısam da derimi,
Bu aşk'ın isini sinemden bir türlü çıkaramıyorum...
Bir zaman yolcusuyum istesem de istemesem de hergün,
Ne zaman kapatsam gözlerimi bu dünyadan kaçıp,
Kokuyorsun burnuma en mutlu dünlerimiz gibi,
Sen,bu kainatın neresinde olursan ol o saniye için farketmez hiç,
Ve ben sana geliyorum...


08.48 keyfi kaçık kafaların deli çaylarını,içine yüzmeye girip rüyalara dalıp içiyorum.

Hiç yorum yok: