17 Eylül 2025 Çarşamba

dikilesi soysuz ölümler bahçesi

 
Sırtlan bakışlar iğneliyor ruhumuzu,
Yorulup kopalım düşelim istiyor tüm yürüdüklerimizin dibine yeniden yeniden hepsi,
Ağacından düşen kuşların kaderi nefeslerimiz.
Bir baştan başlamalar atlası,
Ebesi hep sen kal hainliği oyunda belki,
Suçlu kim bulmak zor değil,
Kimler gülümsüyor ise zehir orada ortada zaten,
müebbeti hakediyor demek tüm bu zavallı aciz ruhlar...
Saat,tam şu an bileklerimizde,
Korkak titrekler mezarlığı gecede nefes alan tüm çiçeklerin ayakaltı cesetleri...
Sırtlan bakışlar iğneliyor ruhumuzu,
Aslanlar kafesinde aç bırakılmış bile bile,
Zayıflıyor keskin kılıçlar oksijenlerin paslı dişlerinde...
Zaman,limansız sırtlanlar zamanı,
Korsanlar çaldıkları tac'ı takıyor peşi sıra,
Kahramanların kılıçlarını çalıyorlar kabirlerinden,
Kahramanlık sadece parlayan keskin bir demirmiş gibi...
Ruhlar sanki terazide tartılırmış gibi...
Yirmibir gram mı ? Hadi oradan ruhsuz köpekler.
Zaman,limansız sırtlanlar zamanı,
Korsanlar çaldıkları tac'ı takıyor peşi sıra,
Aslanlar bitap biçare,
Yarı uykuda tüm yüzüne soysuzca üflenmiş zehirli ölümler.
Sırtlan bakışlar iğneliyor ruhumuzu,
Aslanlar,hakk'ın günaydın'ını bekliyor dört göz ve bir kör hançer ile...


18.22 dikilesi soysuz ölümler bahçesinde can suyunu bekliyor yeşil filiz aşkların kaderi...

Hiç yorum yok: