Bir tokat düştü yüzüme gökten inen şimşek misali,
Bir ışık patladı,yaktı canımı bir ışık ilk defa,
Rızkım ataş aldı ağzımda dişlerimin değirmeninde belki ilk belkide son defa.
Bir cümlenin bile hakkını gözeten içimde kafesli ruhum,
Bir cümle için bir ömürdür tövbede oysa...
Cümle cümle hesap veriyor etim,ruhum şimdilerde;
Gönlüm yanlışa her daim karşı,
Ve sırf bundan sebep,
Dön dolaş bu bir köşesinde şeref aradığımız şu düzen,
Bir eski duvar önünde gözüm her gün yaşlıdır.
Bir tokat düştü yüzüme gökten inen şimşek misali,
Haksız canımı yaktı asırlık bir sevda,
İçimde ipini dalına dolayan bir zaman,
Salıngaç mı yaparsın kendine infaz mı yoksa bir türlü geçmeyen bu saatleri.
Ve içindeki şüphenin durmadan kazdığı ellerimizden örülü bu sevda,
Sence de aşk'ın kırılmaz kabuğunu kırmaz mı;
Etme o zaman,
Kıyma hakkına bu sevmelerin.
Harcına yaşlarımızı kardığımız ömrümüz kadarlık şu mavi dünya,
Ve yakmaya değmez hiçbir yarın içimizdeki güzellikleri inan ki.
Bir tokat düştü yüzüme gökten inen şimşek misali,
Gece üç belki iki bilmem,
Uyandım buz gibi bir denizin dibine,
bir nefes bile tutup biriktirmemişim üstelik içimde,
uçuyordum sadece akşamda ve gecede öylece...
Paslanan bıçağın tenimde dövülmesin sevgilim,
Bırak kesmesin yorgun düşen kılıcın gerekse de belinde,
Ben savaşır kazanırım senin her savaşını o güzel vatan toprağı gönlünde...
07.57 sabaha yürüyen,başından dumanlar tüten iki bacaklı vapurların mavi patikası...
ve tüm seferleri iptal yüreğim atıyor göğsümün kuytu limanında...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder