25 Eylül 2025 Perşembe

dokuz oğlumuz öldü güneşin karnında

 
Tertemiz bir göl ayna misali parlıyordu gökte yanan güneşini,
Sudan yansıyan güneşin yüzü ısıtıyordu gözlerimizi.
Kendine bakıyordu bir tanrıçanın kızı göğü üzerine giymiş sudan aynasında mavinin.
Aşkın oku vurmuştu ikimizi de,emindim.
Beyaz elbisesi kandı kalbinin üzerinde,
Keza benimki hala kanıyordu durmadan ama durmadan;
Emindim,
Aşkın oku vurmuştu ikimizi sıcak yüreğimizden,
Sıcacıktı kalbinden akan kanı,
Hissetmiştim sıcağını,
Avuçlarımdaki buzlar erimişti.
Tertemiz bir göl ayna misali parlıyordu gökte yanan güneşini,
Sudan yansıyan güneşin yüzü ısıtıyordu gözlerimizi.
Bu gezegenin en güzel ruhu suya düşen aksi ile konuşuyordu.
Karardı güneş sonra yüzünde,
Zifir bulutlar kapladı bir anda tüm ruhunu.
Ay dahi kara bulutların ardına kaçtı saklandı.
Kan kurudu.
Beyaz gömlekte yakalar düştü.
Jemevu'n ;gözlerindeki güneş inkar etti ateşini,
Düşler sarardı düştü,
Mevsim değişti.
Cennetinin zarları ters döndü yere düştü.
Adımların isteksizce yerlere sürtüştü.
Jemevu'n ; nefesin inkar etti ciğerini...
Tertemiz bir göl ayna misali parlıyordu gökte yanan güneşini,
Sudan yansıyan güneşin yüzü ısıtıyordu gözlerimizi.
Aşk,kanadı sıcacık ve kurudu üzerindeki tertemiz beyaz elbisenin üzerinde,
Jemevu'n ; kuruyadurdu kan ve inkar etti tüm dünlerini...
Kendini kandırdı doğan güneşe gözlerini yumup akşamüstü.
Tertemiz bir göl ayna misali parlıyordu gökte yanan güneşini,
Sudan yansıyan güneşin yüzü ısıtıyordu gözlerimizi.
Jemevu'n ; dokuz oğlumuz öldü güneşin karnında,
sırtını su'ya döndüğün yer öksüz kaldı o günden sonra,sonraki her sabahına...
Oysa tertemiz bir göl ayna misali parlıyordu gökte yanan güneşini,
Ve sudan yansıyan güneşin yüzü ısıtıyordu  gözlerimizi.
Masum çocuklar koşarken dört tarafına mermer sarayların,
Gölgesinde tozlu kırmızı paspasların,atlar sessiz usul usul ağlıyordu...


22.06 cam bıçaklar kesiyordu üşüyen,kanı çekilmiş tüm pişmanlıkları ceplerimizde...

Hiç yorum yok: