Balinalar yüzüyordu rüyamda gökteki yağmurlarında gecenin.
Ay yolunu aydınlatıyordu kabuğunu kıran kaplumbağaların.
Kurak topraktan saklanmış suları bulup sobeliyordu duvarına insan.
Kabuslar görüyorsun sanki,
Kapalı gözlerinin ardındaki inlemelerin esiyor yüzüme.
Elini tutmak için uzanıyorum ellerine,
Uyanıyorum gecenin karanlığına,
Yapayalnızlığın ortasına...
Bir başıma,bir kainatın sıcak karnında henüz doğmamış bir kaderim nefeslerini sudan içip alan...
Balinalar yüzüyordu rüyamda gökteki yağmurlarında gecenin.
Ay yolunu aydınlatıyordu kabuğunu kıran kaplumbağaların.
Sen beni çöpe atmıştın.
Ben seni yerden aldım,üç kere öptüm ve alnıma yazdım sevgilim,
Ve her gün yeniden yeniden okudum,
Ezberledim seni,
En iyi okuyuşu buldum ve bile bile gömdüm unuttum.
Kimseler bulmasın seni istedim.
Balinalar yüzüyordu rüyamda gökteki yağmurlarında gecenin.
Ay yolunu aydınlatıyordu kabuğunu kıran kaplumbağaların.
Göğe çıkan nefeslerinde etrafa uçuşan mavi okyanusların,
Nefes alan bir balinanın sırtındaki mabedinden bir nefesine atladım ve bulutlara dek tırmandım,
Seni böyle hatırladım aradım ve buldum her gece düşlerimde.
Her rüyanın sonunda döndün bana yüzünü ve gülümsedin,
Ve böyle doğdu kıyameti her rüyanın,
Sonra uyandı ölüm başka bir bahçesine hergün ama hergün kainatın...
15.45 mezar taşım sırtımı dayadığım bir köy evi kapısıydı ağaçlardan...ve hiçbir şey yazmıyordu üzerinde bir rakamdan başka, mavi bir onüçtü kabrim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder