17 Ağustos 2025 Pazar

ve düşünü kozaladı derviş ruhum

 
Et etten koptu işte.
Sesin kanadı,yüreğin kurudu,duydum,
tıpkı benim gibi.
Güneş döndü sırtını küstü doğmadı bize o gün,
gitti ağladı bulutların ardındaki odasında günboyu belkide.
Hiç ayrılmadık seninle,
Bilmiyorduk ayrılmayı,çocuktuk.
Hiç bırakmamıştık ki sevdiğimiz eli daha önce.
Sözlerimiz bin yıllık ömürlü zeytin fidanı,
Dalları kurudu ama,
Kalbi kaldı toprağın taa içinde...
Et etten koptu işte.
Sesin kanadı,yüreğin kurudu,duydum,
tıpkı benim gibi.
Kim kabahatli kim kabahatsiz bilemedim hiç.
Et etten koptu işte.
Sesin kanadı,yüreğin kurudu,duydum,
tıpkı benim gibi.
Yakası birleşemeyen bir şehrin yaka iğnesi gibi parlıyordu gözlerin...
Uzandım öptüm gözlerini,
Ve içtim gözlerinden tüm yaşlarını kalbinin.
Sana kurak sesler kaldı ağlamalardan sadece,
Yağmurları kaçtı göklerinden nefesinin...
Et etten koptu işte.
Sesin kanadı,yüreğin kurudu,duydum,
tıpkı benim gibi.
Bu kalbimdeki süslü hançeri sevmelerinin,
Çekiçle çakıyorsun hançerin ucunu içime durmadan...
Durmadan ağlıyoruz yeşilin üzerinden severken gökteki mavileri...
Kırmızı biber reçeli şaşkınlıklarım,
Uzağıma koşan uğur böcekleri,
Adım onüç,
Adım anahtarı kırılan bir kilit dağın en tepesinde...
Et etten koptu işte.
Sesin kanadı,yüreğin kurudu,duydum,
tıpkı benim gibi.
Değmez kıyamete ağlamaya sevgilim,
Ve cennetin kapısını çalıp kaçan muzur çocuklarıyız biz tanrının...


00.14 ve düşünü kozaladı derviş ruhum.

Hiç yorum yok: