10 Ekim 2008 Cuma

think about this...


kungfu zamanla yetenek geliştirmek için çok çalışmak demektir...bir ressamın kungfusu olabilir ; bıçagı kemige degdirmeden hergün et kesen kasabında...


biçimi ögren ama biçimsizi ara

herzaman dinle ...sessizi duy...
hepsini ögren sonra hepsini unut

yolu ögren sonra kendi yolunu bul


bir müzisyenin kungfusu olabilir ; kelimelerle resim çizip imparatorları aglatan şairlerinde.bu da kungfudur...kungfu yalnızca bir dövüş sanatı degildir ... bu da kungfudur.ama onu adlandırma çünkü o su gibidir.hiçbirşey sudan yumuşak degildir ama kayaları aşındıranda yine sudur.su dövüşemez ,rakibinin çevresinde akar biçimsiz , adsız ...


gerçek bir usta derinlerde derinde yatar ; onu ancak sen serbest bırakabilirsin...
eger insan kendini diger insanlara ve arzulara baglamazsa o zaman kalbi asla kırılmaz...peki ama o zaman gerçekten yaşamış olur mu ...?
kendinden başkalarınıda ve diger insanlarıda önemseyen bir ölümlü olmayı , ölümden özgür kalmış bir ölümsüz olmaya herzaman tercih ederim...


from the forbidden kingdom

Hiç yorum yok: