21 Eylül 2009 Pazartesi

üşüyen tenimde ürperen bir güneş doguyor sıcacık...günaydın tüm titreyişlerim...


üşüyen tenimde ürperen bir bişeyler var...

içimdeki deneyimsiz korkularım yaşlanıyor dokunamadıgım biryerlerde...

üşüyen tenimde ürperen bir boşluk var...

gidişinle farkettigim ansızın...

üşüyen tenimde ürperen bir ihtiyarlık var...

zaman zaman düşüyorum korkusu ile sımsıkı bastonuna sarılan...

üşüyen tenimde ürperen bir ıslaklık var...

tüm sevişmeleri soyunup üzerimden sevişleri gözlerinden demleyen...

üşüyen tenimde ürperen bir pişmanlık var...

soguk gecenin sessiz balkonuna seni hırkan olmadan çıkaran...

sarılışlarımın seni ısıtabilecegini zannetmem zaten merak etme ,

sahip oldugum sıcaklıgı paylaşmak sarılırken sana sadece amacım ...

tüm amaçları kafamdan çıkartıp atıp yalnızca masumluguna sarılmak isteyen

sevgilerim var...

üşüyen tenimde ürperen seni sevmelerim var...

rüzgarlara kendini intihar diye bırakan

uçurtma itirafları aşkların ...

üşüyen tenimde ürperen bir aşk var ...

kalbime soguk terler döktüren ...
üşüyen tenimde ürperen bir güneş doguyor sıcacık...
buz gibi bir şafak...
ve sımsıcak bir güneş zıplıyor tamda ortasına işte...
çatlıyor tüm üşümeler avuçlarımda...
günaydın tüm titreyişlerim...
üşüyen tenimde ürperen bir sarılış var şimdi ...
titreyip kendime sarılan kollarım düşüyorlar işte yerlere...

Hiç yorum yok: