18 Şubat 2010 Perşembe

gün gelir saatin kolları yerlere düşer...ölür akrep gömülür yelkovan...


saat on olur herşey biter..
külkedisi birden geceye küser...
balkabağına dönüşür tüm hayaller...
saat on olur herşey biter..
tükenir mavi biter umutlar...
tükenir gözlerde tüm yağmurlar...
tükenir mevsim...
saat on olur herşey biter..
kırılır merdivende kalması gereken cam ayakkabın arkanda...
tükenir adımlar...
tükenir tüm rüyalar...
saat on olur herşey biter..
buğulu gözlerinde belki diye yinede ufacık bir ateş tüter...
saat on olur herşey biter..
dalları sallayan ıslık gibi bir rüzgar eser...
kalbinde korkuyla elele bir heyecan koşar...
dilinden titrek bir dua taşar...
ve saat on olur herşey biter..
susar tüm sözler, kapanır gözler ...
göğüs kafesinde ağlamaların ıslattıgı esir bir kuştur kalbin...
sırılsıklam yüregin uçar gider ,açılır göğsünde tüm kafesler...
ve saat on olur herşey biter..
sevdiğin her fısıltı seni ardında bırakıp ,
birgün mutlaka çekip gider...
ve hayat sanıldığının aksine hep bir tarafı eksik kocaman bir gülümseme ile biter...
gün gelir saatin kolları yerlere düşer...
ölür akrep gömülür yelkovan...
bombalar yıldız olur gökte...
çıglıklar dua...
kırılır kurşun geçirmez tüm kurşun kalemler masamda...
kalemtraş yas tutar çöpün yanında...
bombalar yıldız olur gökte...
bir yıldız kayıp düşüyor sanırsın sanki hayallerin üstüne...
çocuk gözlerde boyama kitabından bir sayfadır her ceset ...
elinde tek kırmızının kaldıgı bir boyama kalemi kutusudur
çocukların elinde kalan zaman...
ve tüm yalanlarda yetişkindir her yerde yatan...
ölüler büyümüştür çoktan , öldükleri an...
boyları altmışbeş santim kazılan yetişkin mezarlarıdır her kefen...
tüm çocuklar yetişkin dogar ana kucağından...
peki bize düşen nedir bu ışıklı akşamlardan...
elden ne gelir bakışlar toplanır yüzlerden ,
çocuklar uyumuştur dost salonlarında huzurun...
çaresizlige bir kıymık batar , adı pişmanlık ...
sırtını döner uyur hayat geceyi ardında bırakıp...
ve saat on olur herşey biter..

Hiç yorum yok: