Kara gözleri yağarken gök yüzündeki ağır gelen tüm hislerinin,
Kirpiklerinin saçaklarına saklanmış kuşlar gülümsüyordu cıvıltıları ile...
Tüm adımları ıslakken ıslanan yürümeler söverken hiç bilmedikleri yerlere ve göğe,
Bir paspasa uzanmış yaşlı köpek gülümsüyordu tüm telaşına sokağın.
Koşturan şeker küpleri çağırıyordu çığlıkları ile kara perdeli gökten güneşi...
Kapşonuna saklanan hüzünler,kazandı hep bu şehrin yağmurdan saklanbacını.
Terkedilmiş çocuk parkları ıslaklığı şimdi nedense tam göğsümde yerini bir türlü gösteremediğim bir yerde.
Kimsesi yok zamanları duraklarımın...
Otobüsler kaçtı hep,
Ve arkandan koştu birbirine bile yetişemeyen tüm aşıklar...
09.32 ağlayan bakışların ahşap masasında...taburelerin,dağlara durmadan taşıdığı aşkların kayaları yuvarlanıyor şimdi başımdaki köyün düşünde...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder