26 Ocak 2011 Çarşamba

bağışlayın,sizi ağlamıyorum hünkarım...


ağladığım hayal kim yüzümde...
gözden düşenler hangi hayale/te ıslanır çehremdeki suretimde.
zavallı kibirlerin tozlarında nefes alanlar,
öksürükler ile düşürdüğü yaşlara aldananlar...

yanlış nerede düşünmeli birazda...
siyahımı beyaz okuyan gözlerde belki,
yasımı,yaşı zanneden aldanışlarda belkide...

uyanmalı ,
uy/anmalı...
ve u/yanmalı gecedeki sabahına...

yanlış nerede düşünmeli birazda...
hata kimde değil,hata kim sormalı tamda şu anda...

ağladığım hayal kim yüzümde...
gözden düşenler hangi hayale/te ıslanır çehremdeki suretimde.
ruhu sahiplenilemez bir zehir zincirlere vurulu şu ruhum,
boynumu tasmasına hayal edip biçenlerin,
alırım bileğinden dirseğine dek tek tüy niyetine,
bu saygısız seferlerinin diyetini...

uyanmalı ,
uy/anmalı...
ve u/yanmalı gecedeki sabahına...
yapılan bu hatalar tutuşup yanmalı,
ve düşünülenlerinden dahi kaçılmalı...

* göçmen kuşun kanatlarında yanlış rotalar pır pır eder olmuş,
üzmüş ruhumu, kara tahtaya tırnak sesi sözlerinde,
dinleyişime saygısızca kırbaçlar vurmuş kulağımın penceresinde...
ters yöne savrulur olmuş bizi ısıtacak yangının alev dalgaları,
bizi,üzerimize dökülen her savruluşunda yakar olmuş.
yanlış bir kibirin yangını bu dilinden dökülen saygısız zehir,
oysaki saygıyla gidilen ölümlerin cenneti vardır...
hislerinde saygılısı,sözlerinde nezaketli olanları vardır.

ağzıma mermimi sürdüm sevgili,
tek yön gidiş bir biletin bekleyişi bu cebimizde gizlenen...
ve ben oradan yazıyorum size...

Hiç yorum yok: