4 Ocak 2011 Salı

pAYlaşmak...


düşlerin battaniyesi altında çekiyorum ayaklarımı,
karnıma doğru iyice hemde;
çekebildiğim kadar yukarılara çekiyorum kederimi...
kalbim hizasına bağlıyorum dizlerimin sandalını,
yüreğime sırtlıyorum ölmemiş közden dertleri...

sonra duruyor tüm yazmalar içimde birdenbire...
kalakalıyorum...
durakalıyorum...

bu aralar birşey var bende...anlamıyorum...
düşlerin battaniyesi altında çekiyorum ayaklarımı,
karnıma doğru iyice hemde...
uyumalara bilet arıyorum heyecanla,kaçmak için bu dünyadan...
saklanıyorum battaniyeden masal rüyaların etekleri altına...
çocuğu oynuyorum koca adam rolümde...
rol çalıyor benden berduşlar...

ve p/aylaşmak...
gözümün gördüğünü gözlerine anlatmaktır...
düşlerimi avuçlarımla üşüyen yüzüne okş/atmak...
sustuğum tüm fısıltıları boynunun kalbine dökülen su/kan kanalına s/aklamak...
usul usul uyuyup,kabuslarımı d/ağlamak...

ve p/aylaşmak...
güneşin gökteki koynundan çözülüp,elinde bir avuç suya düşmek gözlerinde...
adı g/itmek...
cüzzamlı yüzümden seni cennetine itmek...

ve p/aylaşmak...
gökte karanlığı,yerde eğilip içtiğin suyu gözlerine hapsetmek...
tenimi tenine yüz sevgili...
tenimi teninle y/üz...

ve p/aylaşmak sevgili...
bir bulutun ardına atıp yükünü,göğün karanlığından yağmak yüzüne...
sızılarından s/aklanıp yüreğini,
tüm atışlarından susmak göğsünü...
sus pus ölmek yüzünü...
gemi yutan dev bir okyanusa ebrulamak sevdayı...
kağıtsız kalmak ,
mermisiz kalınan bir an gibi en acımasız çatışmanın yan masasında...
çaresiz b/akakalmak...
damlaya damlaya,
süzüle süzüle,
sicim sicim yaşlarınca kırbaçlanmak...

ve p/aylaşmak...
kapattığın bakışlarının sadece senin görebileceğin aynasında sevgili,
ışıl ışıl rüzgarınla sallanmak...

diş'e diş...
kana kana kan'a kan...
mektup'a mektup cevaplardan...

Hiç yorum yok: