25 Ocak 2011 Salı

yanan fırının önünde...


yanan fırının önünde duvara verip sırtımı,
oturdum bu akşam mutfak karanlığında yerde...
ışıl ışıldı fırın kapağı gözlerimde...
burnumda mis gibi kokuyordu fırının içinden geçenler...
yeme telaşı olmayan bekleyişimde,
yüzümü okşayan yanan sıcak yüzünde,
mis gibi kokuyordu mısraları...
ellerimi okşuyordu sıcaklığı...
fırın yanıyordu...
karanlığım aydınlanıyordu...
ben huzuru bekliyordum yanan fırının önünde...
ve ekmek ekmek kızardı yüzün gülüşünde...
yanan fırının önünde duvara verip sırtımı,
seni bekledim bütün gece...
rüyalarım uyudular çoktan dayanamayıp,
ben bekledim...
fırın yanıyordu...
karanlığım aydınlanıyordu...
ben huzuru bekliyordum yanan fırının önünde...
ve ekmek ekmek kızardı yüzün gülüşünde..

ben susup,ağladım...

an ; 22.28

2 yorum:

üryan dedi ki...

Aglama! Hayat demistim; bir cocugun recelli parmagini yalamak kadar....
Aglama !

e.t. dedi ki...

sağlama!hayat demiştin;bir çocuğun reçelli parmağını ağlamak kadar...dağlama...