26 Temmuz 2025 Cumartesi

bir fedakar denizatı misali fani kapısını kırıp sinemin

 
Yarım bardak su girmiş güneşle arama bir balkonda,
Parlıyor çırpınırcasına bir şeyler söylemek istercesine sanki karşımda,
Tozlu solmuş altın rengi bir yoldan yürüyor kadın maviden dahi yorulup da sonra.
Kuruyan külotlardan bir sarayım var ve tahtım bir balkon,
Hayat ekşi dandik bir şeker gibi yapışıyor dişlerimden zamana,
Yine de gülümsüyorum seni görünce herşeye ve heryere...
Öp beni diyorsun infazımı istercesine sanki bir bakışla,
Elimde bir şişe,
Bir damla zehir kendimce demlediğim onsekizbin alemden gizlice.
Çocuklar uyanmasın diye çorap bile giyiyor oysa atlar,
Ve sessiz film gibi sadece fısıldayan bu hain savaşlar,
Uyanmasın asla bebekler diye konuşmayı bile unuttu tüm vicdanlı engerekler...
Sen ise,
Öp beni diyorsun infazımı istercesine sanki bir bakışla,
Elimde bir şişe,
Bir damla zehir kendimce,
Sürüyorum dudaklarımı son nefesime,
Öpüşür gibi şu karanlık önümü görmediğim ölüm ile,
Seni bütün pişmanlıklardan ve bu büyük yükten kurtarıyorum sevgilim...
Merak etme aptal değiliz romeo yada julliet gibi,
Seni azad edip göğsümün kemik kafesinden,
açıp bir fedakar denizatı misali fani kapısını kırıp sinemin,
o güzel ruhunu yaşama armağan ediyorum...


09.08 hançere zehrini sürmene ne gerek vardı sevgilim,
iste ben kendimi boydan boya keserdim...

Hiç yorum yok: