7 Eylül 2010 Salı

he(lal) olsun...

dünlerimden günlerim ütopyam oldu şimdi...

- bugün günlerden ne acaba ?
- dün...bugün günlerden dün efendim.
- hmmm.peki yarın günlerden ne o zaman ?
- haha bunu sormanız garip efendim,yani bugünü öğrendiğinizde aslında ikinci sorunuzda doğal olarak cevaplanmış oluyor.
- kusura bakma ukala takvim yaprağı,cevabın aklımı karıştırdığı için soruyorum aslında sana yarını.cevaba bakıp bugünü tanımlayacağım...
- dün efendim.yarın günlerden dün olacak.umarım yardımcı olmuştur bu cevap size.
- of çok konuştun takvim yaprağı sen.düş artık duvarda asılı olduğun yerden.ömrün,zamanından taştı çoktan.terket şu anı artık.
- peki efendim.hakkınızı helal ediniz lütfen.

- he(lal) olsun...helal.

* bin akıllının çıkaramayacağı taşı,taşlar arasından bulma çabasında...
kaç sularındayız ; 03.36

2 yorum:

üryan dedi ki...

03:36
tam da bin akıllının çıkaramayacağı taşlar atmak vaktidir oysa..

e.t. dedi ki...

ateşin küle döndüğü anlardır bu saatler şimdi...
ateşin yorulduğu,gerçek sıcağın yoğrulduğu zamanlardır...
ışığı batan bir kül kadar sıcağım şu an ben oysa,
bassan üzerime ziyadesiyle
sıcak değilmişsin ey ateş
diyecekmişsin gibi toy belkide.