4 Eylül 2010 Cumartesi

torbalar dolusu sakladım seni içimin sandığına...


torbalar dolusu sakladım seni içimin sandığına...
çuval çuval biriktirdim seni rüyalarımda...
uykular harman yeri...
geceler yaşamak...
ambarımda arpa boyu gülüşlerin ekmek...
ahşap kilerimde tozlu bir toprak kokusu,
seni hatrımdaki rüyalarımda görmek...
hoşgeldin yüzüme gülmek...
boş odada tarlamdır,senelerdir günlüğüm...
geceler hüküm tokmağı...
geceler idam yeri...
damla damla topladım tüm suçlu yaşları gözlerimden,
esir zindan şişelerin camdan soğukluğuna kapattım,
bütün katil ağlayışlarımı...
ölüme mahkumdur gözyaşlarım göz kapaklarımın ardında,
özgürlük yalan bakışların ardında...
ölüme mahkumdur tüm ağlamalar gözlerimden...
demir parmaklıklara dokunur gibi üşür,
yaşlar kirpiklere dokunduğu yerde...
artık müebbet mahkumdur tüm hıçkırıklar boğazımda,
yanağımdaki sokakta genç bir gülüşü vurduktan sonra...
sokağa çıkmaz oldu o günden bu yana gülüşler saklı gonca,
o günden sonra yüzümde kim gülse,
gamzeme birkaç damla yaş dua dua çiçek koyar,
ağlasam,titreyen bir gülümsemeden hıçkırıklara kurşun yağar.
gamzeme sıcak bir intikamdan kan dolar...
ve susar yüzümde tüm kurşunlar...

Hiç yorum yok: