25 Eylül 2024 Çarşamba

Kafese kapatılmış tüm cesur aslanlar

 
Güz yağmurları.
Göz yağmurları.
Kırmızı yağmurlar yağıyor yüzümün saçaklarına.
Kafese kapatılmış tüm cesur aslanlar.
Doğanların adı esaret olmuş demirden çayırlarda.
Güz yağmurları.
Göz yağmurları.
Gecenin karanlığını yırtıyor bazen aslan kükreyişleri.
Savaşlarını hatırlıyor kahramanlar gözlerinde yaş ile.
Esir doğanlar titriyor kafesin bir köşesinde üşürcesine.
Ocak olur tutuşur yangınlar o postta oysa ki,
Bir kükrese kanları damarlarında aslında o çocukların.
Güz yağmurları.
Göz yağmurları.
Kırmızı yağmurlar yağıyor yüzümün saçaklarına.
Koca bir kır bu şehir sevgilim,
Aslanlar ayağından prangalı ağaçlara ağlıyor,
Her kükreyiş bir şiir yazıyor şafağına bu gezegenin.
Pençesi kalem,Tanrının alnından öptüğü tüm şehit ruhların.
Güz yağmurları.
Göz yağmurları.
Bağlamadan esen o serin rüzgar.
Duvarda tekli yorgun kırmanın silinmez izi var.
Kafese kapatılmış tüm cesur aslanlar.
Ağlıyor şimdi toprağın altında dualarına sarılmış sımsıkı huzurları ile tüm onbeşlik kahramanlar.
Güz yağmurları.
Göz yağmurları.
Kafese kapatılmış tüm cesur aslanlar.
Haydi tohum kır,ıslak toprağının altından ey cesur kanlı,şanlı kartallar.
Güz yağmurları.
Göz yağmurları.
Kafese kapatılmış tüm cesur aslanlar.
Pençeler aşındırıyor demiri çeliği kafeslerden,
Uyuyamıyor kırılacak kanayan demirin sesiyle akşamlarda tüm o hain korkaklar.
Utanmak nedir kanım,söyle lütfen kükre bana.
Güz yağmurları.
Göz yağmurları.
Kafese kapatılmış tüm cesur aslanlar.
Anahtarları şeytanın ağzına vermiş kanından uzak titrekler.
Hangi dua kılıç olup da,
dudakların kınından çekilip saplanmaz ki o hainin tam kalbine...
Hangi at şahlanmaz bu savaşa,
Hangi aslan vurmaz ki o zaman kendini demirlerine kafesinin,
Savaşına ateşinin,
Saka kafesine kapatılan bir serçe gibi şehit olmaz mı kendini vura vura,
esaretin kanla boyanan incecik dantelli süslü tellerine.
Hangi güneş yakmaz ki bu zalimleri o zaman,
Hangi ay hilal olup düşmez ki bir nakış gibi yerdeki al kırmızı kutsal denizin üzerine yeniden.
Güz yağmurları.
Göz yağmurları.
Kafese kapatılmış tüm cesur aslanlar.
Filler unutmaz.
Ölüler uyumaz sevgilim.
Kırmızı yağmurlar yağıyor yüzümün saçaklarına.
Gece yıldızlarını boyuyor küçük bir ışıkla aydınlattığı beyaz kağıdıma.
Kemikler sızlıyor düşlerin sızı dolup taşan toprağında.
Güz yağmurları.
Göz yağmurları.
Kafese kapatılmış tüm cesur aslanlar.
Ve kırmızı yağmurlar yağıyor yüzümün saçaklarına.
Yay geriliyor,göğün tertemiz bereketli göğsünün kokusunu içine çekip hapsedip nefes diye,
Fezaya saklanan hainlere göz dikiyor kahraman oklar.
Güz yağmurları.
Göz yağmurları.
Kafese kapatılmış tüm cesur aslanlar.
Koca bir kır bu şehir sevgilim,
Uçsuz bucaksız yanan bir çayır bu gezegen.
Alev alev yeşilden çimenler bu savaş.
Kordan kırmızı genç aslanların gözleri,
Lavdan patlayıp kafesleri eritmeye geliyor yürekleri.
Koca bir kır bu şehir sevgilim,
Mısra mısra diziyor kağıdına tüfeğini bir şair,
Noktası dudağındaki bir damla zehir bu bitmez sevdanın.
Bir aslan ölüyor sonra en cesurundan,en cevvalinden,
Ve seni bundan sonra düşeceği bin alemin,bin yaşamın her suretinde hala arıyor olacak,zehrinden geçip dudaklarının cennet kokusundan...
Ve benimde sırtımda karanlığın hançeri saplı sevgilim.
Karanlığın eli tutuyor hatta hala sırtımdaki hançerini,hissediyorum ellerinin ağırlığını sırtımın gerisinde.
Kanıyor bir dosta dayamam gereken sırtım ardımda.
Sıcacık tarihim akıyor sanki göklerden sırtımdan aşağı şanlı bir şelale gibi.
Ve benimde sırtımda karanlığın hançeri saplı sevgilim.
Çıplak üşümüş ayaklarım kırmızı sıcak bir denizin içinde ısınırken yazıyorum bunları sana.
Kafese kapatılmış tüm cesur aslanlar.
Korkma.
Ve korkma.
Çünkü korkma.
Seni seviyorum...


10.19 her sevda bir vatan.her vatan bir sevda.vatan sever bir çocuğa ekmek veriyorum içimin çorba kaynayan ocak başında oturtup.ruhum su döküyor toprağına dudağımda fısıltılı dualar ile.Vatan şairi Namık Kemal'e tüm minnetim ile...Şair saolsun...
Vatan Mersiyesi'ne bir selam çabası şair çocuğun tek çabası...

Hiç yorum yok: