18 Eylül 2024 Çarşamba

Tokatlıyor tanımadığım bir tanrı beni

 
- Nasılsın ?
- Bitik.Sen ?
-İyiyim demek istiyorum.Öğretilerim bunu demem için zorluyor beynimi.
-Öğretilerin zihnine pranga vuruyor yani bi anlamda ?
- Bilmem.Öyle hissetmiyorum aslında ama öyle sanırım.

-Erken öğrendiğin için ve çok uzun süredir aynı rutini yaşamaya zorlandığın için sevgi ile öyle hissetmiyorsun.Ama aslında tam da öyle.Farkındasın ama korkuyorsun.Alışılmışı yaşamak daha güvenli,daha kolay diyor beynin çünkü.

-Gücüm yok karşı gelmeye,isyan etmeye,yorgunum.Yaşlanmış hissediyorum.

-Ateşten gömlek bir yanmaya başladı mı üzerinde,koşmaktan başka seçeneğin kalmaz.Koşup atlamaktan korktuğun çay,bir tas suya döner gözlerinde.Bir yudumda içebilirsin gibi gelir sanki onu,seni söndürmeye yetmez artık ve kocaman bir okyanusa koşarsın korkuları hiç düşünmeden o zaman.İçinde olduğunun farkına varmadığın cesaretin kabuk kırar,tohum çatlar.Açığa çıkar tüm yeşiller,allar,çicekler,meyveler o vakit.Şaşırırsın.İnsan topraktır aslında.İçinde ne kadar çok uçsuz bucaksız bilmedigin tohum var aslında.Yaşamın boyunca karşılaştığın her canlı,her enerji taneciği sana değerli tohumlar saklar.Ve o saklı tohumlar ne kadar zaman sonra çatlar asla bilemezsin...

-Bunlar dışında nasılsın,iyi misin?

- Arnavut kaldırımlı bir yolun ortasındayım,sırtıma dünya arabası takılı,kırbacın sesi standartlaşmış ve kaybolmuş kulaklarımda.Acısı patlıyor sırtımda ara sıra.Ve geçmiş tutmuşlar beni.Tokatlıyor tanımadığım bir tanrı beni merhametsizce.Bırakmışım kendimi,bırakmışım mücadeleyi.Nefesim, ağacımdan düşen sararan yaprakları mevsimimin sanki.Benden bağımsız düşüp süzülüyor ciğerlerime doğru...Nietzsche ağlıyor karşımda fakat faydasız...


11.39 hal.

Hiç yorum yok: