15 Temmuz 2009 Çarşamba

bir sufinin dilegidir kurşun kaleme bagladıgı bez parçası şiiri...



yarılsa birden gökyüzü bir akşamüstü şöyle aniden

ve konuşsa benimle tüm konuşulmayanlar üzerine yüksek yüksek sesle yüce yaradan...

önce sussam şaşırıp

sonra haykırsam bagıra bagıra tüm sustuklarımı...

aglasam salya sümük hıçkırık dolu

aglasam haykıra haykıra

hıçkıran çocuklaşan sesimle

sevdim desem sonra usulca...

silsem azıcık gözyaşlarımı yüzümden kazagımın kollarıyla

ve seni seviyorum teşekkürler desem...

bir yagmur başlasa saganak aniden

kuruyan acıyan yüzümü yıkasa sormadan neden...

sonra bir gök gürültüsü tokat gibi yüzümde patlasa

ve sırtımı utangaç bir güneş ile dogan

mavisi deli mavi

umut dolu bir gökkuşagı okşasa...

aglasam...

hüznümü eldivenler gibi cebime saklasam

mutlulugu atkı gibi iyice yüzüme çekip dolasam...

aglasam...

tüm üşümelere küssem

ve herşeye sırtımı dönüp

teşekkürler deyip yavaş yavaş

uzayı giden yolları adımlasam...

Hiç yorum yok: