21 Haziran 2010 Pazartesi

kırptı gözlerini ve kaybolup gitti bir anda...


uzak olma diye yalvardı yıldıza...
sanki yakınmış gibi şu anda...
yanındaymış gibi anlattı ağlayışlarını
sakladığı heybesinden çıkarıp yaş yaş, tek tek...
kapandı gecenin gözleri bir anlamda,
bir bulutun kıyamayıp yıldızlarına,
üzerini örtmesiyle son buldu
serin gecede kırpılan tüm gözler bir anda...
uzak olma diye yalvardı yıldıza...
sanki yakınmış gibi şu anda...
yanındaymış gibi battı ay gecede...
söndü usulca farkettirmeden kendini ocakta ateş...
kar düştü köye...
sustu köy...
çeşmesi dudaklarından içilen bir tas suydu,
teninde topallayan bakışlarımdan düşen susuzluğum ruhunda...
uzak olma diye yalvardı yıldıza...
sanki yakınmış gibi şu anda...
göz kırpar mı hiç bir yıldız deme ne olursun bana,
ay yakamozunda üşüyüp titriyorsa suyunda neden olmasın...
utanan yıldızım bir göz kırpmanın ardına kaçıp gözlerinden,
neden saklanmasın...
gecede, gökyüzününde yanakları kızarır utandığı için bazen hem...
deprem olur diye korkar göğü öyle utanmış görünce tüm yürekler...
korkma...
utanmak en nilüfer erdemidir bu yeşil gölün bugünlerinde yaşamında...
uzak olma diye yalvardı yıldıza...
sanki yakınmış gibi şu anda...
kırptı gözlerini ve kaybolup gitti bir anda...

2 yorum:

üryan dedi ki...

“Çeşmek Be-zen Sitare
Ezmen Mekon Kenâre”

üryan dedi ki...

Bir güzel yorum hatırlattı D. Cebeci'nin sevdiğim dizelerini...
Sitare düştü alıntılardan bugün payıma... Ve yazınız..
Güzel bir tevafuk oldu...