3 Kasım 2010 Çarşamba

naftalin kokan mısralar dolabında...

naftalin kokusuna sakla güneş solgunu temmuz kokulu bakışlarını olur mu,çıkaralım sabun kokusuna saklanmış şubat karından solgun mısralarını sonra usul usul...
adı kıştı desinler şiirlerinin...
yada mısralarına kışt desin gölgesinden bile korkanlar...
sen umursamadan har vur yüreğin ateşine,
solsun yanağın kırmızısında tenine düşen karlar...
ve ağlasın asla istediği rakama yuvarlanıp düşemeyen,avuç içi kokan o zarlar...
kum/arsız düşlerim...
ve yapayalnız kalabalıklar...

düş yalnızı aydınlıklar...
naftalin kokan mısralar...

Hiç yorum yok: