Dudakların babili çölün,
Esir tüm yeşil sözlerin dilinde,
Bana yasak rüzgarın,
Yasak tüm yağmurların dahi bulutunda kederin.
Heryerin yemyeşil,
babilin asma bahçeleri bereketli yüzünde gülüşün.
Bana yasak o kutsal suyun,
Adımlarım çöl kumu,
Nereye yürüsem kavruluyor gökyüzü.
Ruhum gecesi gezegenin,
Ve güneşe küs tenimde tüm böcekler,
Hepsi annesinin kucağı gibi geceyi bekler.
Dudakların babili çölün,
Esir tüm yeşil sözlerin dilinde.
Sen banyodan çıkmışsın ıslak saçların,ıslak düşlerin bile.
Deniz kokuyor tenin,
Deniz kokuyor kanını yeni içmiş pembe bebek dudakların,
Ve ben yumurtasını henüz zor kırmış deniz kaplumbağasıyım bu koca çölün,
Sana koşuyorum,
Kumların fırtınasında dalgalara çarpa çarpa savrulup sana yüzüyorum...
Dudakların babili çölün,
Esir tüm yeşil sözlerin dilinde,
Ben anadan üryan karşındayım,
Çaresiz ve aç hayvanıyım teninde bu acımasız güneşin,
Mecnunuyum bu sonsuz ve özgür kumdan zindanı durmadan ışıldayan çölün...
Susuzum günlerdir,haftalardır,
Dudakların babili çölün,
Esir tüm yeşil sözlerin dilinde.
Ve dudakların karşılaştığım ilk çeşmesi can suyumun,
Dayasam dudaklarımı sana,
içemem bile kana kana,
Bilirim,
Ölürüm...
10.33 kumda demlenen öpüşmeler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder