26 Haziran 2025 Perşembe

Elini cebine sokar o güzel çocuk karanlık uzaydan cebine

 
Vur sevgini herkesin yüzüne durma,
Çekinme hiç omuzlarına dokunursan bakmazlar,
Vur suratlarına şimşekler parlayan bir tokat gibi.
Çarp kapıları kıracakmışcasına çarpan bir fırtına gibi,
Sarıl gövdesine pervasızların,ruhsuzların sımsıkı,
Oynayamasınlar bile,kaçamasınlar hatta asla.
Al tüm intikamını kötülükten.
Al tüm intikamını başka türlü davranmak istediğin o dünlerden.
Vur sevgini herkesin yüzüne durma,
Vur suratlarına şimşekler parlayan bir tokat gibi.
Hakettiler çoktan üstelik bunu.
Kötülük alır senden tüm gülüşlerini,canını bile.
Oysa sevgi tanrıdır,
Can verir yaşatır büyütür,
sonsuz yeşil çayırlardaki bambaşka,rengarenk çiçekler gibi...
Sev sarıl gitsin.
Karanlık diye bir şey yok,
Işığın yokluğu onun adı,
Yani sen,sev sarıl gülümse.
Kandıramasınlar seni çekmek için kendi sürülerine,
Çünkü Karanlık diye bir şey yok,
Bomboş bir yerde bile sen sadece ayı ve yıldızları bekle,
Merak etme,
Elini cebine sokar o güzel çocuk karanlık uzaydan cebine,
Ve Tanrı aydınlatır gözlerini ışıldayan misketleriyle zorda kaldığın her gecede...


10.42 sevgiye inanan duaları asılı duvarda kurusun diye.bir yaz ritüeli bu serin rüzgarı akşamın.biraz daha devrilse cümlelerim,suya elimiz değecek yaşamın bu engin denizindeki sandalımızda sanki.sonra acıkacağız elbette ve suyun içinden bir peygamberin eli bize balık uzatıp verecek...susayacağız elbette,geceler boyu sarılıp ağlayıp gözlerimizin çeşmesinden yaşlarımızı içeceğiz seninle...bir amin katlıyorum kendime aminler bahçesinden koparıp ve sarıp içiyorum yeşil taze yaprağını karanfil kokan tüm güzel umutların...

Hiç yorum yok: