16 Şubat 2025 Pazar

solmuşum unutulup bir şubat balkonunda

 
Tut ki sus olmuşum sana.
Düşmüşüm yavru kuşluğumdan,dalımdan,yuvamdan,zamandan.
Sen ağlamışsın tüm göğünü kurutana dek gözlerinden döküp yaşamını,
Kırk alem çöl olmuş gözümüz.
Çünkü birmişiz senle.
Tut ki sus olmuşum sana.
Kırılmış bacağım,iyileşmez yüreği,lal olmuş kişnemez ruhumun.
Kafama namlusu dayalı bakışlarının.
Merhametsiz hepsi,kendini yırtıyor haram ölümlerde defterimden tüm o gencecik şiirler.
Tut ki sus olmuşum sana.
Küsmüş saksıda çiçeğim,mavi gökten kuşlarım sana.
Lütfen sen affettir düşlerini,düşlerime.
Ben ne yapsam beceremiyorum.
Tut ki sus olmuşum sana.
Kan kusmuşum senelere,
sinmişim sandık içi köy kokan o güzel yeminlere.
Yağmura bir şehir yağmış bu gece.
Dualar ıslanmış açılmayan ağzının ardında.
Kapılar kapanmış.
Tut ki sus olmuşum sana.
Tut ki sormadan mühretmişim dudaklarına dudaklarımı yakıp,
Hapsetmişim kapanmış gözlerimi fısıldayan ılık nefeslerine.
Tut ki sus olmuşum sana.
Tut ki sevişirken çıplak tenine yağmışım ağlayıp, usul usul yazmışım su tenine mektubumu.
Tut ki sus olmuşum sana.
Tut ki kurumuş,solmuşum unutulup bir şubat balkonunda...


02.09 insan,katili her yeşilin bu sonsuz yaşamak ummanında...

Hiç yorum yok: