16 Mayıs 2025 Cuma

soysuz özlemleri var sarp okyanusların kalbimde

 
Derin bir uçurum gibi uzanıyor gözlerinden baktığımda şehir ayaklarımız altına,
Kocaman balkonları var binaların.
Pencerenin altında bir çocuk parkı oyunlar oynuyor belki bazı bazı,
tek başına hiç kaldırmadan başını.
Kimsesi yok arka bahçesinde sokağın ve kimsenin selam vermediği yalnız yürüyen sabahların...
Unutmadım,
Unutmuyorum.
Bakıyorum ama görmüyorum.
Bana içinde ilk andan bu yana hala solup kurumamış,yaşamaya devam eden bir neden ver sevgilim lütfen,
Yeter ki,bileyim...
İnanıyor musun hala o anlarda savurduğun asla sana ait olmayan keskin yalanlara,merak ediyorum.
Her yerimiz kesiklerle dolu.
Severiz de ikimiz yara izlerini bilirsin,
Hatırlamayı,unutmamanın değerini ve tarihi...
Bana bir neden ver sevgilim,
Gerçekten senin içinde büyümüş,senin ellerinden zihninden sulanmış bir neden söyle bana yeter,
Bir daha gelmem bir umut kırıntısı taşıyıp ıslak parmak ucumdaki karıncaya söyleyip.
Kibar kelimeler gevresin sıcak dudaklarının ekmek fırınında lütfen sevgilim,
bir şiir oku bana ninnim olsun,
kokusu gelsin çocuk burunlarımıza yeni çıkmış ekmek misali kulağımızdan esip...
Hisler dökülüyor hayat ağacımızdan sevgilim,hangi bahar olduğunu şaşırıp bilmeden üstelik...
Yaza bir var zaman,
Buluşmamıza az kaldı yani sevgilim,
Yaşamak yağmurlu bir gün ve gözlerimizin önünde buğulanan bir pencere sevgilim...
Bir buğuyu kağıt yapmışız anlatacaklarımıza seninle ben sevgilim,
İncelmişiz ruhlarımızdan birbirimizi kıracağız korkusu ile kopacağı yere kadar incecik üstelik,
Parmaklarımız ile değil tırnak uçlarımızdan yazmışız incecik harfleri ile birbirimizi,
En güzel şiirimizi...
Yaşamak yağmurlu bir gün ve gözlerimizin önünde buğulanan bir pencere sevgilim,
Herzaman akıp yürüyüp ayrıymışız gibi geldiğimiz yollardan süzülüp en sonunda kavuştuğumuz parka gel oldu mu.
Mevsimler değişinceye dek oturalım konuşalım elele seninle yada susalım bir yağmur boyu seninle...
Mevsim sessizlik olsun kulağımızda.
Yaşamak yağmurlu bir gün ve gözlerimizin önünde buğulanan bir pencere sevgilim...
Ve kiraz rengi bir mevsim doğuyor şafağın omzuna başını dayayıp,
Seni,rüyalarının aktığı yolca gece boyu hayran hayran izlemiş uykusuz kalmış bir hilal uyuyakalıyor gözlerimde şimdi...
Kutbun yıldızı başucunda daima ve en naif ninnisini okuyor sessizden bu gezegendeki en güzel,daima ıslak o gözlere...
Ve kurumuş dudaklarına can suyu bir yağmur demliyor gökte bozdan bulutlar...


12.53 soysuz özlemleri var sarp okyanusların kalbimde.paramparça en güçlü tekneler bile...
ve kaptanlar balık yemi karanlık fezada bu kocaman mavi camdan kasede...

Hiç yorum yok: